Posted by Sarin Başoğuz(neql) on June 19, 2010, 19:43:47 Kendi geleceğine ambargo koyanların şehridir Bingöl. Osman Baydemir, Diyarbakır’da her şeyin Zazaca’sını da, Kurmanca’sını da koymuş tabelalara... Acaba Bingöl’de ne yapılıyor diye düşündüm... Link: Çime
Açılımın Uğramadığı Kent
Theyr zonê xode waneno,
Kam ke eslê xo inkar keno,
Toz erzeno rêça xo sono
(Sayir Seyqaji, 1871-1936)
Ot kendi kökü üzerinde biter,
Kus kendi dilinde öter,
Kim ki aslini inkar eder,
İzinne toz atip,
öylece kaybolup gider.
Kalkınmanın uğramadığı, oy avcılarının kalesi, ufuksuz insanların yolgeçen hanı olmuş, geçmişi ezilmeler, kırgınlıklar, çelişkilerle, tepkilerle dolu gariban yurdudur.
Sık sık dolaşma imkânı olunca insanın gözlem gücü de gelişiyor. Diyarbakır, Siverek, Urfa ve civar şehirleri gezme fırsatım oldu bu ara. Gezdikte ne mi gördük? Açılımın her yere uğrayıp BİNGÖL’ e uğramadığını. Bir açılım söz konusuydu dili geliştirme, kendi öz değerlerimize sahip çıkabilme adına. Tatlı kulağa hoş gelen bir türkü. Açılımın sebeplerini, sonuçlarını, nerden başlayıp, nereye gittiğini, anlatmayacağım elbette. Acılım bizi neden teğet geçti? Benim bugün derdim bu...
Yakın bir zaman içinde martın ılıklığıyla baharın coşkusu nevruzu kutladık. Bahar bayramını ben nevruzu Bingöl’de kutlama şansına erişemedim. Diyarbakır bahar bayramına denk geldim. Akabinde elde ettiğim izlenimler bana şunu dedirtti “BİZ AÇILAMADIK”
Peki biz neden açılamadık?
Diyarbakır ziyaretlerimde şunu gördüm;
Bingöl’ün nerdeyse yüzde 80’i Zazaca konuşuyor. Niye hiç bir yerde Zazaca tabela yok . Zazaca dükkan ismi, Zazaca bayram meşajı, şehre girerken herhangi Zazaca bir tebrik. Şehirde Zazaca’yı geliştirmek adına tek bir kurs ve çalışma yok.
Merak ediyorum uzun süre şehir dışında kaldım, hala da kendi ilimde değilim. Geldiğim kısa süreli zamanları saymazsak. Bingöl’ün yöneticileri, belediyesi vb üst kurum ve kuruluşta bulunan insanları. Bingöl üniversitesi yönetiminde bulunan kişiler, ZAZA değil mi?
Bu yıl temeli atılan Fen Edebiyat Fakültesinin 2010-2011 yılında tamamlanacağını hedeflediklerini söylemiş Sayın Baydaş. 25.02.2010 tarihinde yaptığı açıklamada ayrıca Fen Edebiyat Fakültesi Bölümlerinin açılaması için YÖK’e başvuruda bulunduklarını söyleyen Rektör Baydaş, “Fen Edebiyat Fakültesine 7 bölüm açılması için Yüksek Öğretim Kuruluna teklifte bulunduk, başvurumuzu yaptık. Bu bölümler, Psikoloji Bölümü, Felsefe Bölümü, Eğitim Bölümleri Bölümü, Coğrafya Bölümü, Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümü, (Arapça ve Farsça), İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden oluşuyor” şeklinde konuşmuş. Kendisi de Bingöllü ve Zaza olan Sayın rektör Gıyasettin Baydaş anladığımız kadarıyla Zazaca ile hiç ilgilenmiyor. Şuan Bingöl üniversitesi tarih bölümünde 2. sınıf (yanı 3. dönem ve 4. dönem) Arapça-1 ve Arapça-2 diye seçmeli dersler müfredatta görünüyor. Önümüzdeki dönemlerde de Arap Dili ve Edebiyatı açmayı düşünüyorlarmış. Yani Arapçanın seçmeli ders olması yetmiyor demek ki Sayın Baydaş’a. Arapçanın okutulmasından elbette ki rahatsızlık duymuyorum. Ama bu çalışmalardan anladığım kadarıyla kendi üniversite bünyemizde Zazaca için herhangi bir çalışması yok.Gelecek planları içinde kendi dilimizin yerini,önemini pekiştirmek adına bir çalışmada yok.
Tunceli Üniversitesi Kurmanca ve Zazaca seçmeli dersleri hem önlisans hem de lisans bölümlerinde müfredatına koydu ilk etapta.
Kurmanca 600, Zazaca 400 öğrenci seçmeli dersleri aldı. Tunceli Üniversitesi ile Köln Yüksekokulu arasında yapılan bir anlaşmaya göre Almanya’da Köln Yüksekokulunda Türkce-Kurmanca-Zazaca dersleri seçmeli ders olarak okutulmaya başlandı.
Mardin Artuklu Üniversitesi’nde Yaşayan Diller Enstitüsü tarafından sadece yüksek lisans öğrencilerine Kürtçe okutuluyor. Bunu sağlayan da Artuklu Üniversitesi Rektörü Mardinli ve Kürt Rektor. YÖK ile hararetli tartışmalar sonucunda bunu elde etti. Bingöllülerin yorumları ise ilk etapta Bingöl Üniversitesi senatosunun bu işle uğraşması sorun çıkarsa bile şimdilik Yaşayan Diller Enstitüsü’nün bir alt öğesi olarak Zazaca’nın verilmesi. Bu isteğimiz ne kadar gerçek olur. Şimdilik ben de bilmiyorum.
Ayrıca Diyarbakır’da, Siverek’te ve Tunceli’de belediyeler afişlerinde broşürlerinde nerdeyse her zaman Zazaca’yı kullanıyor. Bingöl belediyesinin en önemli sorunu olan alt yapıyla çokca ilgili olduğunu biliyoruz. Bunla ilgili bir çalışması var mı? açıkcası bilmiyorum. Ama şimdiye kadar görmediğimiz aşikar. Bingöl eski Belediye Başkanı Hacı Ketenalp’in çok dilli belediyecilik ile ilgili “Bunlar boş şeyler. Zazaca kurs açsan kimse gitmez” sözlerini hatırlıyoruz. Umarım şimdiki Başkan aynısını düşünmüyordur ve bu yazı dikkate alır.
Milletvekillerimize hiç seslenmiyorum bile Newroz akabinde Yusuf Çoşkun’un yaptığı meclis konuşması aşikar. Üzerine söz söyleme ihtiyacı da duymuyorum. Merak edenler açıp baksınlar. Düşününce Başbakan bile gidip Almanya’da anadil eğitimi hakkında içli bir konuşma yapıyor. Anadilinde eğitim görmeyen çocukların yaşantıları boyunca eksik, iletişim kurma yeteneklerinin zayıf olduğunu söylüyor. Ama biz kendi memleketimizde açılımdan nasiplenmeyen bir halk olarak anadilimize bir nebze yaklaşamıyoruz. Sevgili büyüklerime bu yüzden teşekkür ederim. Bize ne kadar sahip çıktıkları dilimize ne kadar önem verdikleri belli. Sayın Yusuf Çoşkun’da açılımdan fazlasıyla nasibini almış açılmış bir halk olarak. Sağ olsun mecliste şükran konuşmasını yapmış. Kendisi yüreklerimizin lisanı olmuş. Şehrimizde bu kadar çok Zazaca dil kursu varken, Üniversitemizde kendimize ait bir anadil birimi kurulmuş, 2010 newrozunda kutlamaya gidenlerin tek aranmadığı il olarak tarihe geçmiş. Bu önemli açılımların ardından teşekkür etmesi gerçekten bizim için çok önemliydi. Bende şahsım adına kendisine teşekkür ediyorum.
Umarım kendi çocuklarına Zazaca’yı öğretmeyi ödev sayan, dilini konuşmanın kabalık olduğunu düşünmeyen, kibarlıklarına zeval gelmesin diye Zazaca konuşmaktan çekinen bir toplum olmaktan vazgeçeriz. Ve gene umarım kökünü, atasını, geldiği yeri, dilini özünü bilen bir millet olarak geçmişimizde kimlerin evlatları olduğumuzu hatırlar. Dilimize sahip çıkarız.
Bu yazıyı kendi dilimde yazamadığım için önce küçüklerimden özür dilerim. Sonra da büyüklerimin gün olur benden özür dilemesini beklerim.
Saygılarımla....
Responses